Cengiz Aytmatov Günümüz Zihin Ve Algı Üzerine
- Kadir Uğurlu
- 18 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur

İrlandalı düşünür George Berkeley; İmmateryalizm adı verilen görüşünde; "Varlık algılamaktır" düşüncesini savunur. Berkeley'e göre herhangi birşeyin var olabilmesi; öznelerin onları algılayabilmesi koşuluna bağlıdır.
Günümüzde insan, doğa ve hayvan hakları üzerinde dolaşan Demokles'in kılıcı misali süreçler; Berkeley'in, "varlık-algı" kavramları üzerindeki düşüncelerini edebiyat özelinde yeniden ele alabilmek içinde oldukça elverişli bir yol.
"Bir Zihin Anlatıcısı; Cengiz AYTMATOV"
Cengiz Törökuloğlu Aytmatov... Bilinen adıyla; Cengiz Aytmatov, insan, doğa, hayvan hakları ve zihin-algı anlatısı denilince ilk akla gelenlerden. Edebiyatçı kimliğinin yanında gazetecilik, çevirmenlik, diplomatlık gibi alanlarda da etkin bir kişilik Aytmatov. Ülkemizde; "Elveda Gülsarı, Dişi Kurdun Rüyaları, Gün Olur Asra Bedel, Selvi Boylum Al Yazmalım" isimli sembol haline gelmiş eserleri ile tanınan Aytmatov, edebiyat yolculuğunda oldukça özgün bir değere sahip. Söz konusu değerin en belirgin göstergeleri ise adı geçen roman ve öyküleridir. Romanlarında hayvan zihnini, insanlığın dünyası ile buluşturan Aytmatov'un "zihin anlatısı" eleştirellik, sorgulayıcılık yönünden güncelliğini halen korumaktadır.
"Elveda Gülsarı, Dişi Kurdun Rüyaları"
Ülkemiz gündemini uzunca bir süredir meşgul eden, "Sokak Hayvanları Yasası" Aytmatov anlatılarını (romanlarını) yeniden hatırlama, okuma, düşünme olanağı sağlıyor. Elveda Gülsarı, Dişi Kurdun Rüyaları gibi romanlar, edebiyatta insan psikolojisinin yanında hayvan psikolojisini de kuvvetli şekilde yansıtan anlatılardır.
Sözgelimi Elveda Gülsarı adlı anlatıda, Gülsarı adını taşıyan bir at ve sahibi Tanabay'ın zorlu yaşamı ele alınır. Çarlık Rusya sonrası (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) dönemine elestirel bir tutum sergileyen eser; insan-doğa ilişkisine dair çok şey söylemektedir. İnsan-doğa arasındaki ilişkinin, değişimin en net ve sancılı dışavurumu; "Çevresinde her şey başkaydı şimdi. Güneş degişmiş, gökyüzü değişmiş, kendisi bile değişmişti" paragrafı ile ifade edilmiş.
Yine bir Aytmatov klasiği olan Dişi Kurdun Rüyayaları ise; bir papaz okulu öğrencisinin ve kurtların hayat hikayesi bağlamında adalet, kader, vicdan, fedakarlık gibi temaları işler. Romanı insanı sarsan, insanın doğa ve hayvanlar ile kurduğu ilişkinin, değişimin boyutu; "İnsanoğlu çıkarı uğruna yerküreyi bir limon gibi sıkabilirdi" cümlesi ile çerçevelendirilmiş.

"Var Olma Algımız Ne Kadar Gelişkin?"
Başlangıçta atıf yaptığımız George Berkeley ve Kırgız yazar Cengiz Aytmatov özelinde günümüze bakacak olursak pekte birşey değişmemiş. Değişim olanaklarıysa bizatihi "var olma algımızı" ne kadar gelişkin bir düzeye taşıyabileceğimize bağlı görünüyor.
Ülkemizde oldukça sert tartışmalara gebe olan "sokak hayvanlari yasası", doğal felaketlerin eksik ve yanlış yönetimi, gerek politik gerekse apolitik insan hakları ihlalleri, doğa, hayvan, insan temelinde yaşanan gericilik, kapital rant arzusu, siyasal kutuplaşmalar algımızı körelten vasat konulardan.
Bahsi geçen olumsuz olgular ne zaman düzelir, düzelmesi istenir mi bilinmez! Aytmatov'un; "Hayalden doğan umutlar, genellikle zaman içinde kırılıp gider. Temelleri yoktur. Tıpkı köksüz ağaçlar gibi. Hayallerin trajik kaderi budur. Ama yine de hayalsiz yapamayız. İyiyi ve kötüyü tanıyacağımız yolda yürüyebilmek için hayaller gereklidir" ifadeleri üzere daha adil bir yaşamı hayal etmek zorunluluğu kaçınılmaz.
Berkeley'in söylemi ile noktalayacak olursak, insan tek başına yaşamın öznesi olamaz! Olmamalı. Günden güne tükenen ve tükettiğimiz doğamız, günden güne eritilen insani haklar elbette gözardı edilmemeli. Daha da önemlisi insanın; "var olmak adına güttüğü" doymak bilmez iştahın kurbanı edilen "hayvan dostlarımız", öznesi, efendisi değil uyumlu birer yaşam ortağı olmak zorunda olduğumuz doğa için, "onlarında var oldukları" algısını sıkı sıkıya kendimize hatırlatmalıyız. Böyle düşünülürse hayat daha adil ve yaşanılır kılınabilir.
Ve var olmak adına bazı şeyler; hayal etmenin ötesinde, çok daha ötesinde bir anlam, bir yaşamı hepimize miras bırakabilir.
Yorumlar