Kadının Kurtuluşu Mücadalesidir

25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü"  Dominik Cumhumriyetinde 30 yıllık Diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi veren üç kadın ( Patria, Minerva ve Maria Teresa) katladilmesinden yıllar sonra (25 kasım 1981'de) Birinci Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar Kurultayı tarafından daha sonra ise Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1999'da ilan edilmiştir.

Diktatörlüğe karşı mücadele veren üç kadın 25 Kasım 1960'ta katledilmiş fakat bu bir trafik kazası olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Katledilişlerinin ardından katliama ve diktatörlüğe tepki büyümüş ve 1 yıl sonra diktatörlük sona ermiştir.

Yazıya bu bilgiyle başladım çünkü kadınların topumsal ve siyasal mücadele alanında etkisinin  ne kadar büyük olduğunun göstermenin en somut örneklerinden biridir bu olay. Peki toplumda kadınlar mücadeleye nasıl hazırlanıyor?

Masallar çocukların hayal dünyasını geliştiren en önemli araçlardan biri. Sanıldığı kadar masum olmayan masallar kadının yaşamdaki yerini bize eril bir dille empoze etmenin başlangıcıdır.

Mutlu sonun evlilik ile bitmesi için kadının her zaman "güzel, asil,iyi kalpli ve fedakar" olması gerekir. Erkek ise her zaman kadının kurtarıcısı ve kahramanıdır. Erkeğin kahraman olması için kadının mağdur olması gerekir ve bu mağduriyet her zaman yüceltilir.

Bir kadın hapsedildiği kuleden, ölü bulunduğu tabuttan, kötü insanların elinden güzel olduğu için kurtarılır. Ama aynı kahramanlık örneği kadın için geçerli değildir. Kadının güzel olana ulaşması için fedakar olması gerekir. Bu fedakarlığın sonunda kurbağa prense dönüşür yani kadın hep şükretmeli sabretmelidir.

Medyanın gelişimiyle birlikte  medya ve sosyal medya alanından da yine eril dil hakim olmuştur. Haberlerdeki eril dil, suçluyu daha az suçlu gösterdiği gibi mağduriyeti de daha az mağdur göstermeye çalışmaktadır. Ayşegül Terzi olayını anımsayalım. Büyük ihtimalle anımsayamadınız.

Medyanın her alanında şortlu kadın olarak geçmişti haberler. Şiddet görmesinin özetini "Şortlu Kadın" olarak yansıttı medya. Zanlı elini kolunu sallayarak aramıza katıldı. Bir çok kadına şiddet olayının arkasında kadınlarının kıyafetleri, gece kaçta dışarda oldukları, yaşam tarzları, medeni durumları ve bir çok başlık altında  tüm detaylarına kadar yer veriliyor ve onlara göre şiddetin nedenleri ardı ardına sıralanıyor.

Kadına şiddet olaylarının  ardından idam konusu sosyal medyada sürekli gündeme geliyor.Fakat cinsel suçların cezasının idam olduğu ülkelerde suç sayısıda bir o kadar yüksek.

Kadının kurtuluşu idam cezasının gelmesi değil sosyal- ekonomik alanda güçlenmesidir. Devrime masallardan başlayıp sosyal medyaya kadar uzanan bir değişim sağlanmalıdır.

Kadın yaşamın her alanında evde, siyasette her alanda mücadele halinde olmalı ve yaşam hakkını her alanda savunmalıdır. Kadının kurtuluşu mücadelesidir.

Mücadele dolu yarınlara...